bana neymarı savunmayın rica ediyorum. zaten alayı tırt.
senede iki defa falan futbol izlerim, tam maskaralık.
geçen fener maçı mı ne, forvet defansla omuz omuza, geçse kaleci var, saliselik pozisyonlar, defans kendini bırakıyor. hoop, hakem hemen faul. defansın kendini atışı güçsüzlüğünden, müdahalenin sertliğinden değil, adam geri dönerken bileği yetmiyor ama hakem bunu muhakeme edemiyor.
yine orta saha ama forvete yönelik bir oyuncu, ceza sahası sol çizgisinden yardırıyor, ayağından fazla açmış topu, defans bakıyor top gidici, fevkalade rahat derken forvetimsi kazma var gücüyle itişip yine kendini bırakıyor. top aut normalde, arkada forvetimsi kıçını yırtsa o topu çeviremez, defansa bulaşarak aksiyon yaratıyor, hakemin kararı: forvete faul!
lan arkadaş diyorum ben mi çok malım, yeminle tiyatro oynanıyor, gücün, mücadelenin son kademesine varma gibi bir kaygı yok, tüm çaba artistiği geliştirmek.
ersun yanal mı ne? gençlerbirliğinde mi ne? iyi bir savunma anlayışı oturtuyor gibi görünüyor o sıralar. bir istatistiği var, karşı sahada gençlerin yaptığı faul sayısı ligin en yükseği. meğer bu dingiller, geri çekilirken defansa 5-10 sn kazandırmak için, gereksiz bir yerde gereksiz bir karşı takım defansına vs saçma faulleri alışkanlık haline getirmişler.
taktiğe bak!
şiddet yanlısı değilim, gaddarlık yanlısıyım. yanlış anlaşılmak istemem. futbol kadar hanım hanımcık spor görmedim. bu sıska veletlerin yüz kıvranmasının 98'i dümen olduğundan ve filmi sadece sinemada izlemeyi sevdiğimden dolayı sanırım, ne zaman futbola birkaç dakika göz atsam.. gülüncüme gidiyor.. maskaralık.
basket masket bile, çok çok çok daha kontrollü ve faul vs konuları düzgün çerçeveye oturtabilmişler. hani oynadığımız sporları izlemeyi tercih ediyorsak, neden basket yaygınlaşamıyor? jimnastikte son derece ciddiyim, şu her babayiğidin harcı değil:
inapcache.boston.com 
ve dahi körling bile yüzbin kat daha delikanlı spor. nalet olsun futbolu türkiyeye getiren batı uşaklarına.